İstanbul Anadolu Yakası’nda Mutlaka Görmeniz Gereken Müzeler…

Asya ile Avrupa kıtasını ikiye bölerken birbiri arasında bir köprü görevi görerek tarih boyunca büyük devletlerin hayranlığını kazanan ihtişami ile İstanbul, iki ayrı kültürle iki ayrı enerjiyi içinde barındıran nadide bir şehir. İki yakasında iki ayrı dünya, kültür ve yaşam alanı barındıran bu eşsiz şehirde gezilecek yer çok. Bu manada, Avrupa Yakası ile Anadolu Yakası’nı birbirinden ayırmak her iki yakaya da haksızlık olacaktır elbet. Bu yüzden, gezip tozma konusunda daha çok tercih edilen Avrupa Yakası’nın yanında Anadolu Yakası’nın hakkını yememek gerek.

İstanbul’u ziyaret etmek isteyenler için Anadolu Yakası’nda da konaklayabilecek ve gezip görecek bir çok seçenek bulunuyor. Her yere yakınlığıyla bilinen Crowne Plaza Oryapark iyi bir tercih olacaktır. Kadıköy’e, Üsküdar’a ve köprü yoluna yakınlığıyla gezip görülecek yerlere ulaşım kolaylığı sağlayarak konforlu bir konaklama ayrıcalığı sunan Crowne Plaza Oryapark, merkezi konumuyla beğeni almaya devam ediyor. Ümraniye ilçesinde bulunan otelde; SPA Merkezi, dünya mutfağından yemeklerin yapıldığı restoranı, prestijli toplantı odaları da bulunuyor. İş seyahatlerinde de gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz Oryapark Hotel Ümraniye’deki ayrıcalıklı konumuyla her yere ulaşım kolaylığı sağlıyor.

Kalacağınız yeri seçtikten sonra sıra, Anadolu Yakası’nda gezilebilecek yerlere göz atmakta. Çeşitli kategorilerde birçok müzenin yer aldığı kıtada, Avrupa Yakası’ndaki kadar çok müze ve gezilecek mekan seçenekleri bulunuyor. Bu müze ve mekanların en olmazsa olmazları arasında İstanbul Oyuncak Müzesi, Beylerbeyi Sarayı, Anadolu Hisarı Müzesi ve Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi var. Anadolu Yakası’nın en çok methedilen yerlerinden kısaca bahsetmek gerekirse;

İstanbul Oyuncak Müzesi, Gazeteci-Yazar Sunay Akın’ın tüm birikimini harcayarak Göztepe’de iki katlı bir köşkte açtığı müze, sadece bizim değil bizden önceki nesillerden kalma her kategoride oyuncakların sergilendiği, geçmişi günümüze taşıyan bir müze. 2 bini aşkın parça oyuncağın sergilendiği müzede, hem kendi çocukluğunuzdan birçok anıyı hatırlayıp hem de geçmişteki oyuncakların çeşitliliği ile hayret içinde kalacağınız tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Tarihi gerçek manada deneyimlemek isteyenler için doğru adres ise Padişah II. Mahmud’un ahşap sarayı olacaktır. Sultan Abdülaziz tarafından 1861-1865 yılları arasında Üsküdar’da yaptırılan Beylerbeyi Sarayı, Türk tarihininın ve mimarisinin en güzel örneklerinden biri. Yabancı devlet adamlarının Osmanlı’ya getirdiği antika değerindeki hediyelerin sergilendiği sarayda, tarihi halılar, avizeler, vazolar ve mobilyalar bulunuyor. Osmanlı Devleti’nden derin izler taşıyan müzede küçük bir zaman yolculuğuna çıkabilirsiniz.

Anadolu Yakası’nda Osmanlı dönemine tanıklık edebileceğiniz bir diğer müze ise Anadolu Hisarı Müzesi. Osmanlı döneminde, İstanbul Boğazı’ndaki gemi geçişlerini daha rahat kontrol edebilmek amacıyla geçmişte inşa edilen bu hisar, 1394 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmış. İstanbul Boğazı’nın Anadolu Yakası kıyısında, Beykoz sınırının yakınındaki konumu ile Anadolu Hisarı bütün İstanbul’u ayaklarınızın altında hissedebileceğiniz bir manzaraya sahip. İstanbul’un güzelliğini aklınıza kazımanın en etkili yolu Anadolu Hisarı’nı ziyaretten geçiyor demek abartı olmayacaktır.

Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi, tarihin tozlu sayfalarına yolculuk yapmanızda size yardımcı olacak bir diğer nokta. İlk üretilen arabaları sergileyen bu müzenin araba tutkunlarının beğenisini kazanmama şansı yok. Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi, Ataşehir’de 1998 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Aynı zamanda, Uluslararası Tarihi Taşıtlar Federasyonu tarafından  Türkiye’de ilk tanınan resmi müze unvanına da sahip. Dünyanın farklı yerlerinden getirilmiş otomobiller, maketler, tasarımlar ve fotoğraflarla Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi görülmeye değer.

Yorum yap